Her zaman herşeyi sevmek zorunda değiliz değil mi? İnsanız işte, sevdiklerimizde var sevmediklerimizde. Hatta benim nefret bile ettiğim birçok şey var yada tahammül edemediğim diyelim.
Bunların başında, benim sahne sanatı,belki giyim sanatı belkide hadi en iyi ihtimalle (olmaz ya hadi oldu diyelim) görsel şölen olarak adlandırabileceğimiz birkaç şeye gıcığım var.
Nömero 1:
Çok ünlü markaların moda defilelerinden böyle görseller koyup wow moda bu, bayıldım, harika parçalar, yine döktürmüş falan gibi yazılar okuyunca algımdan şüphe ediyorum. Hani böyle hiç resimden anlamazsın, bir resim sergisine gidersin, sen bir resme bakarsın bakarsıııın hiç birşey anlamazsın, yandaki kalantörlerde resme methiyeler düzer ya, hıh aynen öyle hissediyorum kendimi. Herkes bildiğini yazsın yazmasına, tamam beğeniyor ve anlıyor olabilir ona diyecek tek bir lafım yok ama ben anlamıyorum arkadaş,anlayan beri gelsin.
Nömero 2:
Tak takıştır mevzusundan sıkıldım. Artık Rukiye teyze gibi gezmek istemiyorum!
Nömero 3:
Hadi be sende ne anlarsın diyeceksiniz belki ama, ben bunları b,r türlü sevemedim. Bir garip duruyor yahu!
Nömero 4:
Bu ara bu manikür olaylarına, marble nail art mevzularına falan kafayı taktım ama bu kadar da değil!
Nömero 5: Birde biraz sivri dilli olsada genellikle dediklerinin doğruluğuna inandığım Barbaros Şansal'ın bir yazısını okudum bugün, bazı noktalarına katılıyorum belki okumak isterseniz diye linkini veriyorum. Buyrun buradan TIK TIK.
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınız benim için önemli:)